|
English Translation |
|
More meanings for vazgeçmek
give up
verb
|
|
bırakmak,
ele vermek,
teslim etmek,
ayrılmak,
adamak
|
forego
verb
|
|
bırakmak,
önceden gitmek,
önce gelmek
|
abandon
verb
|
|
bırakmak,
terketmek,
kesmek,
yüzüstü bırakmak
|
forgo
verb
|
|
bırakmak,
yoksun bırakmak
|
relinquish
verb
|
|
bırakmak,
feragat etmek,
terketmek,
başkasına bırakmak,
serbest bırakmak
|
desist
verb
|
|
çekilmek
|
dispense with
verb
|
|
olmadan da yapabilmek
|
renounce
verb
|
|
reddetmek,
bırakmak,
tanımamak,
feragat etmek,
başka renk kâğıt oynamak
|
waive
verb
|
|
feragat etmek,
ertelemek
|
quit
verb
|
|
çıkmak,
bırakmak,
ayrılmak,
çekilmek,
istifa etmek
|
opt out
verb
|
|
çekilmek
|
cede
verb
|
|
devretmek,
vermek,
teslim etmek,
terketmek
|
leave
verb
|
|
bırakmak,
ayrılmak,
terketmek,
kalkmak,
yola çıkmak
|
back out
verb
|
|
caymak,
sözünden dönmek
|
cease
verb
|
|
durdurmak,
kesmek,
durmak,
dinmek,
kesilmek
|
recant
verb
|
|
caymak,
sözünü geri almak,
fikrini değiştirmek,
dönmek
|
do without
verb
|
|
olmadan yapmak
|
recede
verb
|
|
çekilmek,
gerilemek,
geri çekilmek,
geri gitmek,
ortadan kaybolmak
|
surrender
verb
|
|
teslim olmak,
bırakmak,
feragat etmek,
teslim etmek,
boyun eğmek
|
wangle
verb
|
|
dolaylı yoldan sağlamak,
caymak,
hile ile yapmak,
kitabına uydurmak,
hileye başvurmak
|
resign
verb
|
|
çekilmek,
istifa etmek,
bırakmak,
istifasını vermek,
teslim etmek
|
back down
verb
|
|
caymak,
sözünden dönmek
|
unlearn
verb
|
|
unutmak,
bırakmak,
öğrendiğini unutmak
|
backtrack
verb
|
|
sözünden dönmek,
sarfınazar etmek,
aynı yoldan geri dönmek
|
back down from
verb
|
|
caymak,
sözünden dönmek
|
swerve
verb
|
|
çelmek,
saptırmak,
döndürmek,
yoldan çıkmak,
sapmak
|
forbear
verb
|
|
sabretmek,
sakınmak,
kaçınmak,
kendini tutmak,
hoşgörülü olmak
|
forsake
verb
|
|
terketmek,
bırakmak
|
turn around
verb
|
|
geriye döndürmek,
altüst etmek,
geriye dönmek
|
disclaim
verb
|
|
kabul etmemek,
inkâr etmek,
yalanlamak,
tanımamak,
onaylamamak
|
back out of
verb
|
|
caymak,
sözünden dönmek
|
cut loose
verb
|
|
çözmek,
açmak,
sökmek,
baskıdan kurtarmak,
kendini tutmamak
|
cry off
verb
|
|
caymak
|
declare off
verb
|
|
reddetmek,
iptal etmek,
bozmak,
geri almak
|
give over
verb
|
|
kesmek,
durdurmak,
bırakmak,
çekilmek,
kendini adamak
|
go without
verb
|
|
yoksun olmak,
caymak,
bırakmak
|
jack in
verb
|
|
bırakmak,
terketmek
|
kick
verb
|
|
tekmelemek,
tekme atmak,
tepmek,
çitme atmak,
tepinmek
|
leave off
verb
|
|
salıvermek,
dinmek,
giymemek,
takmamak,
sonuçlandırmak
|
be off
verb
|
|
ayrılmak,
yola çıkmak,
yanılmak,
deli olmak,
defolmak
|
remit
verb
|
|
affetmek,
göndermek,
bağışlamak,
günah çıkarmak,
iptal etmek
|
retract
verb
|
|
geri çekmek,
içeri çekmek,
çekilmek,
geri almak,
geri çekilmek
|
sink
verb
|
|
batırmak,
batmak,
mahvetmek,
gömülmek,
fakirleşmek
|
stow
verb
|
|
susturmak,
yerleştirmek,
istiflemek,
neta etmek,
istif etmek
|
wangle out of
verb
|
|
caymak,
hile ile koparmak,
hileyle koparmak
|
throw over
verb
|
|
terketmek,
bırakmak
|
throw up
verb
|
|
kusmak,
istifrağ etmek,
havaya kaldırmak,
yukarı atmak,
elinden atmak
|
turn about
verb
|
|
geriye döndürmek,
altüst etmek,
geriye dönmek
|
turn up
verb
|
|
kaldırmak,
yukarı tutmak,
bulmak,
düzünü çevirmek,
açmak
|
drop the reins
phrase
|
|
vazgeçmek
|
beat a retreat
verb
|
|
geri çekilmek
|
change one's mind
verb
|
|
fikir değiştirmek,
caymak,
dönmek,
fikrini değiştirmek
|
See Also in Turkish
See Also in English
give
noun, verb
|
|
vermek,
ödemek,
esneklik,
hediye etmek,
gitmek
|
up
noun, adjective, verb, preposition, adverb
|
|
yukarı,
yukarıya,
ayakta,
artış,
dik
|
Similar Words
teslim olmak
verb
|
|
surrender,
resign oneself to,
resign,
lay down arms,
give oneself up
|
pes etmek
phrase, verb
|
|
give up,
surrender,
cave,
knuckle down,
knuckle under
|
vermek
verb
|
|
give,
grant,
yield,
serve,
deliver
|
silâhları bırakmak
verb
|
|
to leave the weapons,
lay down arms,
capitulate
|
|
|
|
|
|